Osmanlı’dan Cumhuriyet’e uzanan tarihi içerisinde bir vakıf kurumu olarak varlığını sürdüren 124 yıllık Balat Or-Ahayim Hastanesi’nin öyküsü, 1800’lü yılların sonlarında birkaç gencin, muhtaç hastalara, evlerinde tıbbi yardım götürme çabalarından günümüze kadar süren bir dayanışma ve fedakarlık öyküsü…

 “Hayat Işığı” anlamına gelen Or-Ahayim hastanesi, 1898 yılında, idealist doktorların ve hayırseverlerin katkılarıyla, Sultan II. Abdülhamid’in fermanıyla küçük bir sağlık ocağı olarak kurulmuş.

Fikrin babası ve kurucuların başkanı Dr Yüzbaşı Rafael Dalmediko. Diğer kurucu üyeler arasında Dr. Avramino dö Kastro, Abraham Gerson, Amiral Dr. İzak Molho Paşa, Jakob Habib, Jozef Halfon, Robert Levi, Yuda Levi Kebapçıoğlu, Samuel Rizo, Elia Suhami Rafael Levi, Dr. İzidor Grayver Paşa, Dr. Eliyas Kohen Paşa gibi isimler var.

Hastanenin tarihinde önemli rolü olan hekimlerden biri Atatürk’ün de doktoru olan Dr. Samuel Abravaya Marmaralı. Marmaralı, mezunu olduğu Haydarpaşa Tıp fakültesinde 25 yıl ders vermiş, 2ci Meşrutiyet’in ilanından sonra atandığı Meclis-i Alt-i Sıhhi üyeliğini 15 yıl sürdürmüş, TCMM’nin 4cü ve 5ci dönemlerinde Niğde’den bağımsız milletvekili seçilmiş ve Or-Ahayim hastanesine 40 yıl hizmet vermiş.

Or-Ahayim Hastanesi’nin temeli, evlere dağıtılan yardım kumbaraları, yurtdışına yapılan yardım çağrıları, balolar, piyesler, sokaklarda rozet satışı gibi çeşitli faaliyetlerle toplanan 11 bin altınla atılmış. Mimar Gabriel Tedechi imzalı hastanenin inşaatı iki yılda bitirilmiş.

Or-Ahayim, iki dünya savaşı, Balkan Savaşı, İstanbul’un işgali, ve çeşitli göçlere tanıklık etmiş. 1914’de Birinci Dünya Savaşı sırasında hastanenin önce 30 yatağı, ardından da 40 yataklık karantina pavyonunu yaralı askerlerin bakımı için Hilal-i Ahmer’e (Kızılay) tahsis edilmiş. Hastane çalışanları üstün gayretlerinden ötürü Kızılay tarafından onur madalyası ile ödüllendirilmiş. 1921’de Rusya’dan, 1934’de Polonya’dan gelen göçmenleri ağırlamış.

Or-Ahayim Hastanesi’nin tarihindeki ikinci önemli dönüm noktasına 1920’lerde tanık olunur. Bu tarihte Bağdatlı işadamı Sir Elllie Kadoorie sahneye çıkar ve hastaneye büyük bir bağış yapar. Bu bağışla hastane alanına 3 büyük bina yapılır ve bundan sonra Or-Ahayim’in çehresi tümüyle değişir. Bu tarihten itibaren gerçek ve modern hastanecilik başlar. Sir Kadoorie’nin bağışıyla inşa edilen binaların ikisi günümüzde halen kullanılmaktadır. Üçüncü bina 2004’te, yerine yenisi yapılmak üzere yıkılmıştır.

Hastane tarihinin kilometre taşı olma özelliğine sahip gelişmelerine yakın geçmişten bir örnek vermek gerekirse, bunların en önemlisi, 2004’te yıkılan binanın yerine yenisinin inşa edilmesi ve buranın 2005 yılında Alegra Torel Geriatri Pavyonu olarak hizmete girmesidir. 30 oda, 50 yatak, Poliklinik Bölümü, Acil Bölümü ve tahlil laboratuarını ihtiva eden bu bölüm modern tıbbi cihazlarla donatılmıştır.

Özet olarak, II. Abdülhamit’in ekmek ve et yardımları da dahil olmak üzere, zaman içinde toplanan bağışlar; insana duyulan büyük sevgi ve insanlığa hizmete duyulan büyük inançla atılan bütün adımlar, 124 yılda, taş üzerine taş koyarcasına değerlendirilir, tüm emekler dantel misali işlenerek bugüne gelinir.

Talmud’daki bir mesel, tek başına bahçesine ağaç diken yaşlı bir adamın öyküsünü anlatır. Oradan geçmekte olan hükümdar, yaşlı adama alaycı bir ifade ile 70 yıl sonra meyve verecek olan bu ağacın ürününü tatmayı nasıl ümit ettiğini sorar. Yaşlı adam etraftaki diğer ağaçları gösterir ve şöyle cevap verir: “Atalarım benim bu ağaçların meyvesini yemem için emek sarf ettiler. Şimdi de bana düşen, benden sonraki kuşakların faydalanabilmesi için gayret göstermemdir.”

Özel Balat Hastanesi’nin yukarıda sözü edilen ağaçtan bir farkı yoktur. Kurumumuzu yüz yıl önce kuranların da, on yıllar boyunca onu yaşatanların, bugün onu gelecek için hazırlayan ve geliştirenlerin de Talmud’da bahsedilen yaşlı bilgeden farkları yoktur. Özetle, Or-Ahayim’li olmak bir ananeyi, bir ritüeli yaşatmaktır. Uzak geleceği görmek, bizden sonraki kuşakların isimsiz kahramanları olmayı göze almak demektir. 

Dinler Üstü Hizmet

Kendi yönetim geleneğini oluşturan hastane yıllar içinde Hastane Komitesi, Kadınlar Komisyonu, Gençlik Kolu, Pembe Melekler gibi grupların inançlı, gönüllü ve fedakar çalışmalarıyla varlığını sürdürüyor. İnsani yardım kuruluşu olarak dinler üstü bir anlayışla şifa dağıtan Balat Or-Ahayim Hastanesi, kuruluş misyonuna uygun olarak sağlık hizmetine ihtiyacı olan herkesi kucaklıyor.